Mavi ve Yeşilin
                                            Yok Olması

Mavi renk dinlendiricidir. Mavi sonsuzluğun, özgürlüğün rengi; denizin, gökyüzünün rengidir Zihinsel yorgunluk çeken insanlar, mavi gökyüzüne bakarak dinlenirler.
Mavi, rengini sudan alır. Su aynı zamanda temizliktir; medeniyettir. Su yaşam kaynağıdır. Göller, denizler, okyanuslar; bir yandan içinde barındırdığı deniz hayvanlarına milyonlarca yıldır yaşam alanı olurken diğer yandan da insanları mavi rengiyle dinlendirmeye devam etmiştir. Maviyi yeşilden ayırmak olanaksızdır. Mavi ve yeşil birbirinden ayrılmaz iki renktir; birbirini tamamlayan iki renk. İkiz kardeştirler adeta. İnsanoğlunu büyüleyen, insanoğlunun tanıdığı ilk iki renk. Hayvanlar alemi ile barışık, insanoğlu ile kavgalı iki renk.
Özellikle yeşilin en canlı, mavinin en berrak göründüğü bahar aylarındaki güzelliğin insana sunduğu huzurun değerini bilmeli insanoğlu. Sanayileşme, küresel ısınma gibi modern çağın sorunları, insanı doğadan koparmamalı, doğayı yok etmemeli. Fabrikaların ve evlerin bacalarından çıkan dumanlar arıtılarak bırakılmalı doğaya. Gökyüzünün güzelim mavisinin yok olmasına neden olmamalı. Denizler de aynı şekilde sulara karışan atıklarla kirlenip engin ve derin mavisini kaybetmemeli.
Ne yazık ki insanoğlunun açgözlülüğü ve doyumsuzluğu, doğanın hızla kirlenmesine neden oluyor.
Doğanın bu hızla kirlenmesi devam ederse insanlar maviyi göremeyecekler, yeşile hasret kalacaklar. Mavi ve yeşil tarih olacak. ‘Mavi ve Yeşilin Tarihi' diye ders
kitaplarına konu olacak.

Ey insanoğlu; sen tertemiz ve bir o kadar da mavi olan gökyüzünün ve denizlerin bulunduğu, yeşilin her tonunu içinde barındıran bitki örtüsünün ufuk çizgisine kadar uzayıp gittiği Dünya'da yaşadın. Mavi gökyüzüne bakarak nice hayaller kurup dinlendin; temiz havasını ciğerlerine çektin. Tertemiz göllerinden, denizlerinden yararlandın. Halikarnas Balıkçısı gibi nice 'Mavi Yolculuk' turlarına çıkıp eğlendin, dinlendin. Yeşil ve mavinin buluşmasına keyifle tanık oldun. Şimdi, senden sonra gelecek çocuklarına ve torunlarına kirletilmiş bir Dünya bırakmak seni hiç mi üzmüyor? Bu kadar mı duyarsız oldun?
Yaşanır bir Dünya buldun; yaşanmaz bir Dünya bırakıyorsun.
Yaşanacak başka Dünyalar yok ki...

                                                           Öner DEMİRCİ